Nuray ÇAVUŞ:ÖLDÜRÜLMEK İSTEMİYORUZ
Ülkemizde 2008-2019 yılları arasında 3185 kadın, 2023 yılında ise
403 kadın katledilmiştir.
Öncelikle sormak istiyorum;
Neden kanıksıyoruz bu durumu?
Yoksa her gün kadın cinayeti haberleri duymaya alıştık mı?
Neden susuyoruz?
Biz sustukça, çözüm yolları üretilmedikçe her gün bu cinayetler
devam edecek. Masum canların yaşam hakları ellerinden alınacak.
Bu katledilen kadınlardan biri sizin kızınız, anneniz veya kız
kardeşiniz olabilir.
İlle ateşin sizin ocağınıza mı düşmesi gerekiyor?
Başka ocaklara düşen ateş neden bizi yeterince yakmıyor?
Yoksa bana dokunmayan yılan bin yaşasın modundamıyız?
Yapmayalım! Kabullenmeyelim. Biz kadınlar artık öldürülmek
istemiyoruz!
Bu bizim ortak yaramız ve toplum olarak birlikte çözmemiz gerekiyor.
Aslında özümüze bakarsak eski Türk toplumlarında kadına verilen
statü yüksek ve erkekle eşit durumdaydı.
Kadın ve erkek birbirine tabu değil, tamamlayıcıydılar.
Türkler kadar hiçbir millet kadına hukuki olarak değer vermemiştir.
Dede Korkut hikayelerin de bile kadının değerinden bahsedilir.
Ancak günümüz toplumunda kadın gittikçe değersizleştirilmiş, erkek
egemenliği daha da artarak baskıcı bir duruma gelmiştir.
Peki ne oldu bize?
Neden özümüze dönemiyoruz?
Kadın özgür bir birey olduğunu, seçme ve reddetme hakkı olduğunu
kabullenemiyoruz?
Acaba “Ya benimsin ya toprağın” şarkılarıyla büyüdüğümüz için mi?
“Çok seviyordum, öldürdüm” ya da “Namusumu temizledim”
sözlerini anlamıyorum. Anlamak da istemiyorum. Namusun temizlik
malzemesi kan mıdır?
Sevgi yaşatır, öldürmez.
Peki ne yapmalıyız?
Bence önce kadınlarımızı eğitmekle başlamalıyız. O katil erkekleri
kadınlar yetiştirmiyor mu? Oğullarımızı kadınlara saygı duyan, onları
köle gibi değil bir eş daha da önemlisi bir birey olarak davranan kişiler
olarak yetiştirmeliyiz.
Gelişmiş toplumlarda ayrılıklar daha medenice oluyor. Bırakın
öldürmeyi en ufak bir şiddetin bile büyük cezaları var.
Bizdeki namus kavramını ve hukuk sistemimizi sorgulamamız
gerekiyor.
Bir erkek kadına öldüresiye dayak attıktan sonra elini kolunu
sallayarak çıkıyor ve kadını tekrar tekrar tehdit edebiliyor.
Kaç kadınımız koruma altındayken katledildi?
Neden kadınlarımızı yeterince koruyamıyoruz?
Bir can kolay yetişmiyor. Çocuklarımız bizim umutlarımız, hayatla
olan bağlarımız. Ne kadar büyük emeklerle büyüyor, yetişiyor.
Sonra biri gelip “Neden beni reddettin? Ya da “kıyafetini
beğenmedim” gibi sudan sebeplerle katlettiği zaman sadece bir can
gitmiyor. O canın anne-babası, yakınları hatta belki de çocukları için
de hayat bitiyor.
Bunun için ceza sistemi caydırıcı olmalı, bu suçlarda iyi hal
uygulanmamalı ve cezalarda indirim uygulanmamalıdır.
Toplum olarak sevgiden, saygıdan ve empatiden uzaklaştıkça şiddete
yönelik bireyler çoğalıyor.
Ahlak kuralları her yerde aynıdır. Karşındaki kişiye saygılı olmak,
zarar vermemek.
Biz ahlak kavramını tersten okumayalım.
Sevginin iyileştiremeyeceği yara yoktur. Asıl büyük sevgi o yarayı hiç
açtırmamaktır.
Kadınların kurban edilmediği; sevginin, saygının, empatinin,
paylaşmanın ve hoşgörünün olduğu güzel günler dileğiyle
Kurban Bayramını en içten dileklerimle kutlarım.
Sevgiyle kalın.
Nuray ÇAVUŞ
Hiç yorum yok